Oturdum, düşündüm, sebep ne neden
Kızıla değil de, ala kıydılar
Bazen Yunus, bazen Yavuz`ca giden
Yolcuya kıydılar, yola kıydılar
İlâhi bir aşkla tütüp dururken
Ateşinde kızıl küfür erirken
Işığı yarına müjde verirken
Ocağa, ateşe, küle kıydılar
Bu söz yeni değil söylenmiş önce
Diken yaranırmış deveye anca
Deve çobanından bağban olunca
Dikeni bırakıp güle kıydılar
Allah için biri gerçeği görüp
Dökmedi zehrin tasını kırıp
Üstelik zehiri süngüyle sürüp
Ne tuhaf değil mi, bala kıydılar
Baba evladına kıyar sanmazdım
Zaten kıyan el olsaydı tınmazdım
Önceden kıysalar yine yanmazdım
Zafere bir adım kala kıydılar
Ahte vefa var ya; umutmuş gardaş
O umut ki bizi uyutmuş gardaş
Baltalar sapını unutmuş gardaş
Ormana, ağaca, dala kıydılar
Çekilenler hayalimde yadımda
Anlatmakla bitmez iki adımda
Kırkdört`den seksen`e hesapladımda
Otuzaltıbuçuk yıla kıydılar
İnanan ne zaman olmuş ki mağlup
Kıysalarda biziz yarin ki galip
Lâkin oynunu oynadı "salip"
Uşakları üç hilale kıydılar
Bu gerçeği Arif olan söylüyor
Kıyanın kurduğu pilan söylüyor
Kim derse ki; gaflet, yalan söylüyor
Bunlar bize, bilee.. bile kıydılar
Bir devrin destanı sözleri, Muzik2.Net sayfasından yayınlanmıştır.
http://sarkisozleri.muzik2.net
Ozan Arif